İnşaat Sektörünün Sorunları (II) ; Şantiyelerde Motorin Tedariki

İnşaat sektörünün yapmış olduğu taahhüt projeleri genellikle şehir merkezinden uzak alanlarda olmaktadır. Örneğin; yapılan barajların, yolların, köprülerin ve havaalanlarının şehrin merkezi ile yakın olarak seçilmesi mümkün gözükmemektedir. İnşaat firmaları işlerini yapmak adına bu yerlerde geçici yerleşkeler (şantiyeler) oluşturmaktadırlar.

Böyle bir şantiye de, işi alan idare ile muhatap olan ana müteahhit firma, şantiyenin kurulumundan ve esas anlamda tüm tedarikinden sorumludur. Şantiyeler de işin yapımına göre değişmekle beraber asgari 8-10 adette alt taşeron dediğimiz şantiye de iş yapan diğer firmalar bulunmaktadır.

Biraz önce yukarıda bahsettiğimiz projelerde en çok ihtiyaç duyulan ve her alt taşeron tarafından tüketilen ise motorin ve benzindir. Şantiye de her zaman ve istenildiği miktarda akaryakıtın bulunması gerekir. Aksi takdirde üretim durur, düşünsenize çalışan onlarca iş makinasının mazot yok diye çalışmayıp, beklediğini…

Ana yüklenici müteahhit firma üretimin aksamaması adına; şantiye sahasında tabir yerinde ise ilkel bir benzin istasyonu oluşturur ve buradan tüm şantiyenin ve iş makinalarının ihtiyacını karşılar. Tabii bu benzin istasyonunda para geçerli değildir, herkese ihtiyacı kadar motorin verilir bunun kaydı tutulur. Ana müteahhit bunu alt taşeronlarının hak edişlerinden keser. Ya da sözleşme gereği motorin ana müteahhite ait olabilir.

Ancak bunun resmî muhasebesi bir türlü yapılamaz, patronaj bu konuda işinin yürümesini ister ve bekler. Ama resmî anlamda işlerin nasıl yürüdüğünü bilmez. Çünkü aşağıdaki muhasebeci, mali müşavir ve yeminli müşavir işi kılıfına uydurmak için çareler arar. Herkezde kendisi için bir yol bulur, ama motorin dağıtımını göstermeden, ama gayriresmi, ama vergi müfettişlerine anlatacakları şekilde bir yol bulur. Bu yoların hepsi ehveni şerdir. Yani kötünün iyisi. Niye mi çünkü yasal mevzuat doğru yapılmasına izin vermiyor da ondan.

Dilerseniz konuyu birlikte inceleyelim.

5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesi hükmü uyarınca; Bu kanuna veya ilgili mevzuata aykırı faaliyet gösterilmesi hâlinde sorumluları hakkında kurulca aşağıdaki idari para cezaları uygulanacağı belirtilmiştir. Kanunun 19/a- 1 maddesinde ise “Rafinerici, dağıtıcı, taşıma, ihrakiye, işleme, depolama, iletim, madeni yağ üretimi ve serbest kullanıcı lisansı kapsamına giren faaliyetlerin lisans almaksızın yapılması” hükmü yer almaktadır. Yani aslında bu düzenleme şantiyelerde ana müteahhit firma tarafından şantiyenin ihtiyacını karşılamak üzere yapılan iş ve işlemleri de içermektedir.

Bu zorunluluğa uymayan mükellefler içinde 12.12.2020 tarihinde EPDK tarafından yayınlanan tebliğ ile asgari 2.674.940 TL, azami ise 13.374.703 TL ceza kesileceği belirtilmiştir. Yani adı geçen yasal düzenleme nedeniyle inşaat şantiyeleri ( idari ceza ödememek adına )yaptıkları iş ve işlemi peçelemek adına değişik yol ve yöntemlere başvurmakta, doğru olarak yaptıkları işlemleri açıklamak ve mağdur olmamak adına muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge bile düzenleyebilmektedirler. Çünkü bu işlemi açıklamamaları gerekmektedir.

Şimdi düşüne biliyor musunuz; yüzlerce şantiyede olay yukarıda açıkladığımız ve anlattığımız çerçevede gerçekleştiriliyor, burada bir kasıt, bir yanlış yok. Çünkü şantiyenin genel anlamda işleyişi bu şekilde olup bunun alternatifi ise gereksiz ya da çok daha maliyetli hale gelmektedir.

Ancak firmalar EPDK’dan gelecek bu idari paradan kaçınmak adına muhasebesel anlamda bilerek ve isteyerek yanlış yapmaktan kaçınmamakta; motorini başka başka hesaplar veya başka başka işlemler ile muhasebeleştirmeye çalışmaktadırlar. İşlem fiilen yapılmakta olup, kağıt üzerine olduğundan farklı yansıtılmaktadır. Bu işin böyle yapıldığını muhasebeci, mali müşavir, yeminli mali müşavir, maliyeci, patron, akaryakıt dağıtım şirketi herkes bilmektedir. Bilmeyen ya da bilmiyormuş gibi yapan ise sadece EPDK’dır.

Uzun yıllardır da bu uygulama böyle devam etmektedir.

Doğru olan uygulamayı yanlış muhasebeleştirmek yerine konuya uygun bir çözüm bulunması daha yerinde bir davranış olarak değerlendirilmektedir.

Bunun için ise Petrol Piyasası mevzuatında konuya ilişkin bir düzenleme yaparak ya inşaat şantiyelerini bu yaptırımların dışında tutmak ya da inşaat şantiyelerine geçici akaryakıt istasyonu ruhsatı vermek gibi bir uygulamaya geçmek yerinde olacaktır.

Aslında çözüm kolay yeterki çözüm odaklı bir adım atılsın başkaca yolları da arayınca mutlaka bulunacaktır.

Yorum Yapın