Maliye (İki) Ücret Geliri Elde Edenlerin Peşinde!

Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılara bağlı olarak vergi gelirleri, devletin bütçe öngörülerine oranla maalesef düşük kalmıştır. Hatta son yıllarda peş peşe çıkarılan vergi af ve taksitlendirme işlemlerinin de beklentiyi karşıladığı söylenemez. 2019 yılı için vergi gelirlerinde tahsilatın tahakkuka olan oranının da oldukça düşük kaldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından aylık olarak yayınlanan Bütçe Gerçekleşme Raporu’nda 2019 yılı haziran ayı verilerine göre, KDV tahsilatının tahakkukun %17,6 sına isabet ettiği açıklanmıştır. Bize göre bu oran sağlıklı vergi toplanamadığının göstergesidir. Hazine ve Maliye Bakanlığı özellikle vergi gelirlerinin yetersiz olduğu dönemlerde vergi gelirlerini artırmak için farklı yöntemler kullanmaktadır. Bu son dönemde uyguladığı yöntemlerden biri ise ücret gelirlerini mercek altına almak olmuştur. 2016, 2017 ve 2018 takvim yıllarında birden fazla işverenden (Yasal sınırın üzerinde) ücret alan kişiler incelenmekte ve beyanname vermeyenlere, uyumlu mükellef projesi kapsamında beyanname vermeleri hatırlatılmaktadır! Bu işin esasını gelin birlikte inceleyelim. Gelir Vergisi Kanunu’nun ”Toplama Yapılmayan Haller” başlıklı 86. maddesinin “b” bendinde; Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler için beyanname verilmeyeceği belirtilmiş olup, aynı maddenin parantez içi hükmünde ise birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103. üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil, beyanname vermelerinin gerekmekte olduğu “ belirtilmiştir. Yani tek işverenden alınan ücretin tutarı ne kadar olursa olsun herhangi bir beyanname verilmeyecek olup, birden fazla işlerinden alınan ücretlerin toplamı, gelir vergisi tarifesinin 2. dilimini aşması halinde (artan oranlı vergi tarifesi esas alınarak vergilendirilmesi yapıldığından) ücret geliri elde edenler tarafından, beyanname verilerek elde edilen ücretin ayrıca vergilendirilmesi gerekmektedir. Beyanname verme sınırının ilgili yıllardaki tutarı şu şekildedir; 2016 takvim yılı için 30.000 TL 2017 takvim yılı için 30.000 TL 2018 takvim yılı için 34.000 TL Hazine ve Maliye Bakanlığı yıl içinde birden fazla ücret gelir elde edenleri tespit ederek, ikmalen vergi tarh etmek istemektedir. Bu amaçla söz konusu kişileri tespit ederek beyanname vermesini istemekte, beklemektedir. Bu durumda olan kişiler ise ne yapacağı bilmediği için kafa karışıklığı yaşamaktadır. Çünkü ilk etapta Maliye herhangi bir işlem yapmayıp kişilerden beyanname vermelerini istemektedir. İlgili kişiler ise beyanname vermesi halinde nasıl bir işlem yürütüleceği ve bu süreçte neler olacağı konusunda yeterli bilgi sahibi değildirler. Yine aynı şekilde beyanname vermemesi halinde olacaklardan da bilgisi bulunmamaktadır. İlgili kişilerin beyanname vermesi aşamasında, Vergi Usul Kanunu 371. Maddesinde belirtilen pişmanlık ve ıslah hükümlerinden faydalanması gerekmektedir. Söz konusu madde hükmünde Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber vermesi hâlinde, haklarında aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmemektedir.

  1. Mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından herhangi resmi bir makama dilekçe ile veya şifahi beyanı tutanakla tevsik edilmek suretiyle haber verilen husus hakkında ihbarda bulunulmamış olması (Dilekçe veya tutanağın resmi kayıtlara geçirilmiş olması şarttır.).
  2. Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde herhangi bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel (Kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce) verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması.
  3. Hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak on beş gün içinde tevdi olunması.
  4. Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden başlayarak on beş gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi.
  5. Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51. inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak on beş gün içinde ödenmesi. Hükmü yer almaktadır.

Yani bu durumda olan kişilere beyannamelerini pişmanlık hükümlerine göre vermeleri ve 15 gün içinde ödenecek vergiyi gecikme zammı ile beraber ödemeleri halinde ayrıca vergi ziya cezası kesilmeyecektir. Ancak beyanname verilmemesi halinde, söz konusu kişiler Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından takdir komisyonuna sevk edilecek olup, takdir komisyonu kendisine iletilen bilgi ve belgelere istinaden ek bir vergi tarh edecektir. Bu durumda tarh edilecek vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme zammı, ilgili kişilerden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine uygun olarak tahsil edilmeye çalışılacaktır. Mutlaka ki yukarıda açıklandığı üzere yasal zorunluluk gereği, istisna tutarı üzerinde iki ayrı işlerinden ücret geliri elde edenlerin vergilerini düzenli olarak ödemesi gerekmektedir. Bunu tartışmak anlamsızdır. Ancak çıkarılan af ve taksitlendirme kanunlarının ödememe nedeniyle bozulduğu, KDV tahsilat oranının %17,6 olduğu bir ortamda önceliğimizin ücret gelirleri olmaması gerekir diye düşünmekteyiz.

Yorum Yapın