Amortisman Oranlarının Sadeleştirilmesi Gereklidir

İşletmeler tarafından kullanılan gayrimenkul ve demirbaşların gider kaydedilmesinin faydalı ömürlerine yayılması amacıyla, Maliye Bakanlığının Vergi Usul Kanunu’nda yaptığı düzenlemeler çerçevesinde söz konusu kıymetler için amortisman ayrılmaktadır. Amortisman ayırmada iki temel parametre, kıymetin bedeli ve amortisman oranıdır. Bedel, sabit kıymetin edinilmesi ve işletmede kullanılmaya başlanması için yapılan harcamaları içermekte olup, VUK’un 26. maddesinde “Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder.” ifadesi ile düzenlenmiştir. Bedel konusuna 16 numaralı Türkiye Finansal Raporlama Standartları’nda da benzer şekilde değinilmiştir. Amortisman hesaplamasının diğer unsuru olan amortisman oranına yakından bakarsak, 2004 yılına kadar, %25 ve altında uygulanacak amortisman oranları mükellefler tarafından serbestçe belirlenmekte, %25 üzeri oranlar için Bakanlığın ilan ettiği oranlar kullanılmaktaydı. 30.12.2003 tarihinde yayımlanan 5024 sayılı Kanun ile VUK 315. madde değiştirilmiş ve “Mükellefler amortismana tâbi iktisadî kıymetlerini Maliye Bakanlığının tespit ve ilân edeceği oranlar üzerinden itfa ederler.” hükmü getirilerek, tüm kıymetler için amortisman oranlarının Bakanlık tarafından tespit edilmesi uygulamasına geçilmiştir. Bu uygulamayı netleştirmek için 28.04.2004 tarihinde 333 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yürürlüğe girmiş ve sonrasında çeşitli tebliğler ile, söz konusu Tebliğin ekinde yer alan ve kıymet bazında amortisman oranlarını içeren liste güncellenmiştir. Son güncelleme sonrasında amortisman oranlarının yer aldığı listede şuanda 650’nin üzerinde kıymet bulunmaktadır. Ayrıca listede yer almayan kıymetler için “Diğer sınıflarda sayılmayan demirbaşlar” kategorisi de bulunmaktadır. Listede, iktisadi anlamda çok anlamlı olmayan, gider yazma anlamında sebep verilen farklılığın çok küçük tutarlarla ifade edilebileceği ayrıntılara girilmiş durumdadır. Örneğin, 44.9.2 numaralı maddede yer alan (bizce demirbaş olması bile tartışılabilecek) “Teyp kasetleri, video kasetler, DVD, CD v.b.” için faydalı ömür 2 yıl olarak belirlenmiş, ek olarak ilk yıl %60, ikinci yıl %40 amortisman ayrılması öngörülmüştür. Listede bu maddenin hemen üstünde yer alan 44.9.1.1 maddesindeki “Sinema filmleri” için de faydalı ömür 2 yıl olarak belirlenmiş, farklı olarak ilk yıl %85, ikinci yıl %15 amortisman ayrılması öngörülmüştür. Bu kadar ince ayarın sebebi tarafımızca anlaşılamamaktadır. İkinci bir örnek, 47.8.8. Asetilen tüpleri için %12,5 amortisman oranı belirlenirken; 47.8.9 Sınai gaz tüpleri için %10 oran tespit edilmiştir. Listeye göz atıldığında bu örneklerin kolayca çoğaltılabileceği görülecektir.(listeyi görmek için tıklayınız.) Kıymet detayında amortisman oranları listesinin bu kadar detaylı olması, uygulayıcıların tereddütlerini artırmakta, hatalı oran tespitine çok müsait bir durum ortaya koymaktadır. Ayrıca daha basit bir liste kullanımı, idarenin mutlaka vergi kaybına uğramasına neden olmayacak, amortisman giderinin dönemler arasında kaymasına neden olacaktır. Önerimiz, hali hazırda 28 adet olan faydalı ömür çeşidinin azaltılması, faydalı ömürleri anlamlı ölçüde farklılık arz eden kıymetleri 2-3 grupta toplulaştırılarak ve diğer tüm kıymetler için tek bir oran belirlenerek sadeleşmeye gidilmesidir. Örneğin binalar için 50 yıl, makine ve teçhizatlar için 10 yıl, bilişim cihazları için 3 yıl, diğer tüm kıymetler için 5 yıl faydalı ömür tespit edilmesi uygulamayı önemli ölçüde basitleştirecek ve tereddütlerin önüne geçecektir. Nasıl fatura kesme limitinin altındaki kıymetlerin amortismana tabi tutulmayıp doğrudan gider yazılabilmesi pratik bir çözüm ise, uygulayıcılardan da görüş alınarak amortisman oranlarında yapılacak bir sadeleştirmenin, uygulayıcıların zaman ve enerjilerini ticari aktivitelerine yönlendirmesi ve tereddütlerin önüne geçilmesi için faydalı olacağına inanmaktayız.

Yorum Yapın