Konkordato Döneminde Tahsil Edilemeyen Alacaklar İçin Şüpheli Alacak Karşılığı Ayrılır Mı?

Şirketlerin hangi durumlarda şüpheli alacak karşılığı ayıracakları ve bunları nasıl giderleştirecekleri Vergi Usul Kanunu (VUK) hükümleri ile düzenlenmiştir. Buna göre dava veya icra safhasında bulunan alacaklar ile yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacak sayılır. Ayrıca ticari hayatın önemli bir kurumu haline dönüşen iflas erteleme modeli ile alacağın şüpheli hale geldiği VUK’ta yer almasa da yargı kararı ve Maliye Bakanlığı özelgeleri ile kabul edilmektedir. Ekonomik durumu kötü olan ancak mahkeme tarafından düzelme ihtimali kabul edilen firmalara, mahkeme tarafından onaylanmış bir plan çerçevesinde toparlanma, yeniden üretme ve katma değer yaratma imkânı verilerek, borçlarını ödeme kabiliyeti sağlamayı amaçlayan ve mali açıdan kötü durumdaki firmaların OHAL döneminden önce sıklıkla başvurdukları bir yol olan iflas ertelenmesi modelinin alternatifi olarak konkordato modeli bu dönem için zorunlu olarak uygulanmaktadır. Konkordato, borçlunun alacaklılarının en az üçte iki çoğunluğuyla yaptığı ve kabul etmeyen diğer alacaklıları da bağlayan ve mahkeme kararı ile gerçekleştirilen anlaşma şeklinde tanımlanabilir. Konkordato alacaklıların alacaklarının belli bir yüzdesinden feragat etmeleri şeklinde yapılmış ise “tenzilat konkordatosu”, alacaklıların borçluya yeni bir vade tanımaları veya borçları takside bağlamaları şeklinde ise “vade konkordatosu” olarak adlandırılır. Borçlu ödeme yeteneğini tamamen yitirmediği halde, bazı şirketler borçlusunu güç durumdan kurtarmak için alacağından kısmen veya tamamen vazgeçebilir. Konkordatoda, alacaklı kendi isteği ile tahsilinden vazgeçtiği alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılamaz. Çünkü konkordato anlaşması ile tahsili şüpheli olan bir alacak değil, tahsilinden vazgeçilen bir alacak bulunmaktadır. VUK hükümlerine göre “vazgeçilen alacaklar” için şüpheli alacak karşılığı ayrılamaz. VUK’ta konkordato modeli özel olarak düzenlenmiştir. Kanunun 324. maddesi hükmüne göre; “Konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kâr hesabına naklolunur.” hükmü yer almaktadır. Vazgeçilen alacak borçlu yönünden gerçek pasifte bir azalma yaratmış ve özsermayeyi arttırmıştır. Dolayısıyla vazgeçilen borçlu yönünden hasılat (kâr) hükmündedir. Ancak kanun hükmü bu kârın alacaktan vazgeçildiği yılda değil daha ileriki yıllarda kâr yazılmasını öngörmüştür. Anılan madde hükmüne göre; borçlu, alacaklının alacağından vazgeçmesi üzerine, defter kayıtlarında açacağı bir karşılık hesabında, bu alacağı (borcunu) takip eder. Alacağın vazgeçildiği hesap döneminden itibaren üç yıl içinde, doğacak zararlar karşılık hesabındaki alacak miktarıyla itfa edilir. Üçüncü yılın sonuna kadar itfa işlemi tamamlanamaz ise, bakiye kısım kâra intikal ettirilerek vergilendirilmesi sağlanır. Yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere, OHAL döneminde iflas ertelemesi modelinin yerini zorunlu olarak ikame eden konkordato modelinde, Kanun hükmü gerekli şüpheli alacak ayrılmaz iken vazgeçilen bir alacak olması nedeniyle ve kanunda özel olarak düzenlenmiş olması nedeniyle vazgeçilen alacak hükümlerine göre işlem yapılması gerekmektedir.

Yorum Yapın