Para cezası mirasçılardan tahsil edilebilir mi?

Kişinin ölümü ile beraber tüm mal varlığı medeni kanun hükümlerine uygun olarak mirasçılarına intikal etmektedir. Mirasçıların mirası reddetme hakları bulunmaktadır. Genelde bu durum borçların malvarlığının daha çok olduğu durumlarda gözükmektedir. Yani kişinin ölümü ile beraber, sadece mevcut mal varlığı değil mevcut borçları da mirasçılarına intikal etmektedir.

Tabii söz konusu borçlarla beraber, bu borçlara bağlı cezaların da mirasçılara geçip geçmediği tartışma konusu yaratmaktadır. Bir görüşe göre cezaların şahsiliği ilkesinin sonucu olarak, mirasçılar mirası kabul veya red etselerde cezalardan sorumlu olmazlar, cezalar ölüm ile birlikte son bulur. Bir başka görüşe göre ise, mirası red etmeyen mirasçılar cezalardan sorumlu tutulabilirler.

BİZİM DE KATILDIĞIMIZ GENEL GÖRÜŞ, CEZA SORUMLULUĞUNUN ŞAHSİLİĞİ İLKESİ GEREĞİNCE CEZANIN SORUMLUSU KİŞİNİN ÖLÜMÜ HALİNDE, CEZA UYGULANAMAZ.

Bu ilke, idari yaptırımlar alanında yer alan idari para cezaları için de geçerlidir. Yani sadece mahkumiyet gibi hürriyeti kısıtlayan cezalar değil, para cezaları da kişinin ölümüne bağlı olarak son bulur.

Tersine görüşü olanlar ise idari para cezasının tahakkuk ettirilmesinden sonra kişinin ölümü halinde anılan para cezasının artık kamu alacağı haline dönüştüğünü savunmaktadırlar. Bu nedenle, mirasçılardan tahsil edilebilir nitelik kazanmıştır diye değerlendirilmektedir. Yine bu özelliği ile bu cezaya karşı davacıların dava açma ehliyeti bulunmaktadır.

Danıştay konuya ilişkin değerlendirmelerinde ise ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi sonucu olarak kişinin ölümü halinde idari para cezaları da dahil olmak üzere mirasçılardan tahsil edilemez yönündedir. Yani kişinin ölümüne bağlı olarak sadece diğer cezalar değil para cezaları da düşer. Söz konusu idari para cezalarının mirasçılardan tahsil edilme imkanı bulunmamaktadır.

Bize göre de cezaların şahsiliği ilkesi idari para cezalarını kapsamakta olup, para cezaları da ölüm ile birlikte son bulur.

Yorum Yapın