İşi bırakan mükellefler indiremedikleri KDV’yi gider yazabilecekler
17 Ocak 2014Faaliyet Raporu Kapsamı Ve Denetimi
26 Ocak 2014Uygulamada, alacaklıların başvurusu üzerine icra dairelerince ticari işletmeye dahil ticari mallar haczedilerek satılmakta ve satış bedeli alacaklılara ödenmektedir. Bu gibi durumlarda malları icra dairelerince haczedilerek satılan işletmeler tarafından fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği ve KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı konularında tereddütlerle karşılaşılmaktadır. Olayın fatura ve KDV boyutu aşağıda açıklanmıştır. 1) Fatura Düzenlenip Düzenlenmeyeceği Yönünden Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229. maddesinde; fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 242. maddesinin birinci fıkrasında ise, “Tüccarlar evvelki maddelerin dışında kalan ve bir hüküm ifade eden veya icabında bir hakkın ispatına delil olarak kullanılabilen mukavelename, taahhütname, kefaletname, mahkeme ilamları gibi hukuki vesikalarla ihbarname, karar örnekleri, vergi makbuzları gibi vergi evrakını dosyada muhafaza etmeye mecburdurlar.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, icra dairelerince işletmeye dahil ticari malların haczedilerek satılması işleminde işletme tarafından icra dairelerine satılan bir mal söz konusu olmadığından, malları haczedilen işletme tarafından icra dairesi/icradan mal alanlar adına fatura düzenlenmesi söz konusu değildir. Mallarına icra dairelerince bu şekilde el konularak satılan işletmelerin İcra Müdürlüğünden alınacak belgeye istinaden haczedilerek satılan malları kayıtlarından çıkarmaları gerekmektedir. Nitekim konu ile ilgili olarak verilen bir özelgede de, “İcra dairelerince işletmeye dahil ticari malların haczedilerek satılması işleminde, satılan bir mal söz konusu olmadığından işletme tarafından fatura düzenlenmesi de söz konusu değildir. Öte yandan şirketinizin haczedilerek satılan mallarının İcra Müdürlüğünden alınacak belgeye istinaden kayıtlarınızdan çıkarılması mümkün bulunmaktadır.” Şeklinde idari görüş bildirilmiştir. ((GİB. Bursa VDB.nin 04/09/2013 tarihli ve 95462982-105[VUK.ÖZLG-13-9]-257 sayılı özelgesi)2) KDV Hesaplanıp Hesaplanmayacağı Yönünden 3065 sayılı KDV Kanununun 1/1. maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/3-d maddesinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların KDV’ye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır. 15 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (I) bölümünde, müzayede mahallinde yapılan satışlarda vergiyi doğuran olayın, satışın yapıldığı tarihte vuku bulduğu, verginin mükellefinin satışlarıdüzenleyen özel ve resmi kişi ve kuruluşlar olduğu, KDV Kanununun 23/d maddesi hükmüne göre satılan malın kesin satış bedelinin, KDV’nin matrahı olacağı belirtilmiştir. Öte yandan, 48 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (D) Bölümünün “1.Verginin Mükellefi” alt başlığında,icra yoluyla yapılan satışlarda verginin mükellefinin, satışı gerçekleştiren icra daireleri olduğu, “2. Verginin Beyanı ve Ödenmesi” alt başlığında (91 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile değiştirilen bölümü) ise, icra dairelerince müzayede mahallinde yapılan satışlar nedeniyle hesaplanan KDV nin, ilgili mevzuatı uyarınca en geç bedelin tahsil edildiği günü izleyen günün mesai saati bitimine kadar vergi dairesine beyan edilip aynı süre içinde ödeneceği açıklanmıştır. Bu açıklamalar çerçevesinde; işletmelerin tasarrufunda bulunmayan mallarla ilgili olarak icra dairelerince yapılacak satışlarla ilgili olarak hesaplanacak KDV’nin mükellefi ilgili icra daireleri olacağından, KDV’nin tahsili ve ödenmesinden de yine icra daireleri sorumlu olacaktır. Malları haczedilen işletmelerin bu şekilde icra dairelerince yapılan satışların KDV’si ile ilgili herhangi bir sorumlulukları bulunmamaktadır. Ayrıca, icra dairelerince işletmelerin ticari mallarına el konulması işleminde satılan bir mal söz konusu olmadığından ve malları haczedilen işletme tarafından icra dairesi/icradan mal alanlar adına fatura düzenlenmesi söz konusu olmadığından, anılan işletmeler tarafından bir KDV hesaplanması ve beyan edilmesi de söz konusu olmayacaktır. Konu ile ilgili olarak verilen bir özelgede de, “Mükellefin tasarrufunda bulunmayan mallarla ilgili olarak icra dairesince yapılacak satışla ilgili olarak hesaplanacak katma değer vergisinin mükellefi ilgili icra dairesi olacağından katma değer vergisinin tahsili ve ödenmesinden de yine aynı icra dairesi sorumlu olacaktır.”Şeklinde açıklama yapılmıştır. (GİB. Bursa VDB.nin 04/09/2013 tarihli ve 95462982-105[VUK.ÖZLG-13-9]-257 sayılı özelgesi)